HEPSİ BU KADAR



Kendime bile sessizce söylüyorum bu cümleyi. Bu cümle belki de kimsenin asla duymayacağı bir sır olarak kalacak. Fakat içimde tutmak öyle güç ki... Üstelik onun gözlerine bakarken bunu itiraf etmemek büyük aptallık. İfşa etmek ise pişmanlık.

Cesaretimin limitini zorlayıp kendimi ona doğru salmayı denesem de çok başarısızım. Başarısız ve ıslağım bugün. Sırılsıklam olana kadar yağmur altında kaldım. İlk defa lanet yağdırmadım havanın vurgununa. Evet vurgun... Sıkı bir vurgun yedim. Sıkı sıkı sardım onu kendime. O mu ne yaptı? Konuştu, çok şey anlattı ama içinde biz yoktuk. Belki benden farklı değildi. Karşılıklı tutukluyduk. Ne mi önemi var? İkimizinde yalanlarına, gizlerine, kaçamak cevaplarına rağmen aynı şömineyi yakan iki odun parçasıydık. 

İlk kül ben oldum. İsmim değil isim kaldı geriye. Bu hikaye de başlamadan böyle mi bitti dersin ? Demezsin. Zoru seversin. Biraz da ondan gelecek atağı bekler, işleri kızıştırırsın. Sahi neydi senin nâmın? 
Zamansız sevdaların celladı.

Yeşim Teke 

Yorumlar

Yorum Gönder