YAZARSAN


Yazarsan güçlüsün. Güçlüysen suçlusun. Kendi doğrularının aleyhine değil de memleket aleyhine çalışırsan kesinlikle güçlüsün. Neden ?
Kırmızı yazsa yazar; kırmızı yazarak ne demeye çalıştı acaba denilen yerdir Türkiye. Kırmızı yazsa yazar; kırmızıyı sevmeye başlayan topluluktur aydın kesim. Kimdir ki bu aydın kesim? Ülke adı vermedim çünkü günümüzde İran'ın bile okuma oranı bizden yüksekse eğer, Türkiye hariç her ülke aydın kesimdir. Peki yok mu bizde sanatçıya verilen değer? Elbette var!

Çocukların, genç beyinlerin dengesini bozan, aklını zedeleyen kitapların yazarlarının imza günlerindeki izdihamdır bizdeki değer.

Adaleti değil adaletsizliği savunanlara çekilen arabadır bizdeki değer. O arabanın tekerleği altında ezilen millettir bizdeki değer.

Tamam. Bizimde dünya çapında ismi duyulmuş yazarlarımız var. Mesela Nâzım Hikmet. Peki Nâzım vatan haini miydi ? Ya da sanıldığı gibi memleket hasretinden mi öldü? Hayır. Kim vatan haini ilan edildiği ülkeye hasret duyar? Peki kim vatan hainidir ? Arkasında durulmadığı, destek olunmadığı, hor görüldüğü, kelimeleri yüzünden cezalandırıldığı, yeteneğinin ve başarısının hakkı verilmediği için, çok da sevdiği halde boynunu büke büke ülkesinden uzaklaşan mıdır vatan haini? Peki siz neden Orhan Pamuk'u aşırı Türkçü kesim olarak kötülüyorsunuz? Yanlış düşündüğü için mi yoksa doğruları yazdığı için mi ? Peki Orhan Pamuk gibi kaliteli bir değere Nobel Edebiyat Ödülü'nü biz mi verdik sanki ?

Biz ne zaman kiminle el ele olduk? Bizim neden gözümüz dışarıya dışarıya bakar oldu?

Yazarsan, yaşarsın hepsi bu. Yazar olmak için doğmuş tüm yazarlar için sadece bu geçerli. Fakat siz olayı çok yanlış anladınız be dostlarım. Biz yazarsak; kendimizi, sizi hatta vatanı bile satarız sandınız. Oysa biz bu satırları yağmur altında ıslanan banklarda, ceketimizle ıslanmasın diye örttüğümüz kağıtlara bu ülkede yazdık. Bu ülkede seviştik şiirlerde. Bu ülkede karaladık hayatın anlamını sorguladığımız öyküleri. Kardelen'in yırtık ayakkabısını, asgari ücretli Ahmet babanın kızına bebek alamamasını, Filiz ile Mehmedin beyaz eşya alamamasını, Sadık amcanın eksik yatan emekli maaşını hep bu ülkede yazdık. Karadeniz'in çay bahçelerinde, Ege'nin sahillerinde, Ankara'nın güvercinlerle dolu parklarında, Istanbul'un Kız Kulesi'nde, Diyarbakır'ın kahvecisinde yazdık.

Her şeyi unutun dostlarım, her şeyi... Fakat birbirinizi unutmayın. Birbirinizi unutmamanız gerektiğini.

YEŞİM TEKE

Painter: Michelangelo Merisi da Caravaggio

Yorumlar