Güneşimi deliyorsun
açtığın deliklerden
sızıyorsun gülüşüme
seviyorum seni
iki güvercinin kanadına bastırdığı kırmızı parmakları
seni hatırlatıyor bana
senin soğuktan kırmızıya dönen düşes burnunu
ne alakaysa öyle
seviyorum seni
evlerin çatılarına bağlanmış antenler
kim bilir hangi kanalları açıyor
kimler izlerken öğrenip
kimler küfürler ediyor
hatta kimler
araya yastık konulmamış öpüşmelerden
haz alıyor?
düşünüyorum ve sen beliriyorsun
karıncalı ekranımda
kumandasız
seviyorum seni
dışarıya çıkmaya üşeniyorum
ayak baş parmağıma
masanın bacağı çarptı
masadan şikayetçiyim
beni görmezden geldi
yoksa sen de mi görmüyorsun beni?
bendeki senle
seviyorum seni
Bukowski'nin göbeği kadar derin şiirleri
Gorki'nin adaleti arayan bıyığı
Nazım'ın memleket hasreti
ve
Anais Nin'in aşk casuslarıyla dolu evimde
okuyasıya seviyorum seni
Mahallemde aranan tacizciye olan öfkem
komşuların
yatak gıcırtılarıyla ağrıyan başım
ve
oturunca demiri batan koltuğumun hıncıyla
belki de öldüresiye seviyorum seni
bebeğim yaşarken yaşlanmaya katlanamayan
zayıf hafızamla
tedbirsiz, tetkiksiz
usulsüz
seviyorum seni.
YEŞİM TEKE
Yorumlar
Yorum Gönder