BU DÜŞ DEĞİL

                         
                 
   
Çoğu zaman bir durağa anlam yüklemeye çalışğımı hatırlıyorum. Anlamların içinde yuvarlanırken bir bulut kütlesinin arasına karışıp yağmur olma şerefine eriştim bir gün. O gün biri benim için ıslatıyordu yeni yıkanmış hırkasını. Dönüp kendi rutubetli acılarımı hatırlamak yerine hırkayı nerden almış olabileceği ihtimalleri arasında göz bebeklerimi irili ufaklı hareket ettirip olay yerinden çok uzaklaştım. Beni bu kadar küstahlaşmaya iten nedir sorusu beynimi sıkıştırırken olay yerine geri dönmeye karar verip bu sefer tek bir noktaya takılı kalıp fal taşı misali açtım gözlerimi. Biliyordum, Allah kahretsin! Gidişatım bu kadar fiyakalıyken iç sesime kulak vermeliydim. Ben sırtımı döner dönmez timsah gözyaşlarını silmiş, mide bulantısı hissiyatı veren kahkahasını atıyordu. İlk küstahlık deneyimimde ne kadar haklı olduğumu görüp karşısına geçtim. Bir zamanlar ısırarak öptüğüm dudaklarına baktım uzun uzun. Beni çılgına çevirmiş bu dudakların nasıl bu kadar çirkinleşebildiğine güzel anlamlar verdim. O bu hikayenin ucuz mandalıydı. Çamaşırlarımı toplayıp gittiğimde onun hiç bir değeri kalmayacaktı. Tam itiraz içerikli kelimeleri üfürecekken işaret ve orta parmağımı birleştirip dudaklarının üzerine koydum. Ne yapacağımı anlamaya çalışan iri siyah gözleri hala ateşli bakıyordu. Ayaküstü tüm olanlara rağmen seviştim gözbebekleri ile.  Bu sefer aynı değildi kokusu. Çünkü birini bitirdiğim zaman koku benim için bir anlam ifade etmezdi. Ciğerimde artık onun kokusu için boş yer yoktu. Boynuna aldırış etmeden küçük sol kulağına doğru nefesimi yaklaştırıp kulak memesine son kez soludum. Birkaç öfke içerikli cümleler beklediği apaçıktı. Fakat ben onu ikinci kez hayal kırıklığına uğratıp ellerimi cebime sokup ıslık çalarak yoluma devam ettim. Düş değil ama gerçek de değildi. Ona gerçek kelimesini harcamak gereksiz harcama yapmak olurdu. Hikaye arayışımda karşıma çıkan başka birinin düşüydü. O kişi de uyansa iyi olurdu. Hayat kısa değil engebeli. Biraz kafayı boşaltmalı bu aralar. Ne diyordum? Duraklar... Sanırım otobüs geliyor.


YEŞİM TEKE

Yorumlar