DİN ÜZERİNE


Bir kurallar zinciri olan dinlerin tamamı önce vicdanla ilgilidir.
Yaratıcının, insanlığın sosyal yaşamındaki dengeyi sağlamak üzere gönderdiği kurallar temeline dayalıdır.
Özünde korku ve ödül ile pekiştirilir.
İlkel toplumlarda tapınılan şeyler, bilinemeyen anlaşılamayan şeyler olmuştur. 
Doğa olayları, ateş, su, gökyüzü yerini insanların kendi yaptığı putlara bırakmıştır. 
Daha sonra da nesneler yerini görünmeyen ama varlığına inanılıp tapınılan doğa üstü yaratıcılara bırakmıştır. Her olgu için ayrı birer tanrı kavramı konmuştur.
Dünyanın en güzel yerlerinde yaşayan bu tanrılar için adaklar, sunaklar, tapınaklar yapılmış ve insan kendi beyninin yarattığına tapınmıştır. 
Ve yönetenler; bu tanrılara en yakın kişiler olduğu savı ile toplum üzerinde daha rahat egemenlik kurmuşlardır. Ne yazık ki; Sümerler ve Akadlar'dan tutun da Roma ve Yunan ekolünden, ya da Orta Asya şamanizminden beri Din; hükümranlık kurmak isteyenlerin en büyük silahı olmuş ve olmaya devam ediyor.
İnsanlığın gelişmesine engel olan hırslar; her zaman dinin arkasına saklanmıştır.
Şuan dünyadaki dini inanç sayısı her toplumu doyuracak veya yıkılmasına yetecek kadar çok. Oysa din insanın kendi vicdanıyla orantılı gelişmeli ve orada yaşamalı..

İhsan Üvez

Yorumlar