Tekvin (Yeni bir yıl
doğarken)
Fasılasız tırmanışlar sonunda uzunca geçen
bir yaşamın kirini temizlemek için delice şeyler söylemek gerektiği kanısındayım;
Tarihin koridorlarında benliğini bulmak
için debelenirken, saat zembereğinin dayanılmaz atılganlığına kapılıp
sabırsızlanıyorum.
Sanki yerden göğe doğru
uzanıyordu kapı; daldım içeri…Önüm ,arkam, sağım, solum beton…
Fikir Ummanlarından açılıp
geniş bir gökyüzünün nirvanalarından lanetler okuyorum dünyaya…Orada ne
tanıdığım insanlar var, ne yılan ne de yalan.
Ne mekan ne de zaman…
Sekizinci renk, otuz ikinci
gün ve on üçüncü ay…
Orada ne vize, ne pasaport,ne
de dikenli teller vardı; Arinna’nın güneş tanrısı, Teşup ve Hepat ve Süleyman
ve İbrahim ve Madımak oradaydılar….
Tüm yakanlar ve yakılanlar…
“Işıklarla oynamayın,
Yıkayın diyorum bu kirlileri,
yoksa çok ölürsünüz.
Kalemine yüreğine sağlık Siyah Palet.
YanıtlaSil