Kapıları var odaların. Sonra ahşap kare pencereler. Bir nefeslik hava, çıkıp ansızın gidilebilir sıcak odalar. Duvarları var odaların. Kimisinde gülen yüzler ve gizledikleri büyük sırlarla dolu çerçeveler. Karanlık kış gündüzlerini anımsatan boyası var. Kenarları pul pul dökülürken üzerine yıkılması beş saniye. Koridor var hepsini bir araya getiren vefalı bir anne gibi. Birbiri ile iç içe geçmiş ancak sarılamayan odalar. Seninle ben, birazdan daha çok böyleyiz.
Seninle ruhum iç içeyken, kollarımın üzerinde yapısı sağlam evler var. Yıkılırsa kurtulur kollarım ve uzanırım ona umudu için çok geç. Seninle arka bahçede çiçeklerin hemen yanına oturup hayaller kurduğum ve sonra bana neden çocuk dediklerini anlamaya çalıştığım o günlerde buluşmak isterdim. Seninle büyümeden öpüşmek, sevişmeyi oyunlar oynarken keşfetmek ve çocuk olamanın ne anlama geldiğini gözlerinde öğrenmek isterdim. Benim ulaşımı zor ülkem. İzinli izinsiz demeden yanına firar edebileceğim cesaretim. Tamamlamaya korktuğum cümlem, tüm geç kalmışlıklara rağmen neşeli ve saf rengim. Seni balkonumda susuz kalmış arzularım ile bekliyorum. Gelmen için değil, seni beklemenin zevkinden.
YEŞİM TEKE
A Ş K..........................
YanıtlaSil