Ben seni,
Denizde balık, havada kuş, hedefe ulaşan yokuş gibi seviyorum.
Kalkılmaz uyku gibi, en büyük kuşku gibi seviyorum.
Ben seni
Yemeğe tuz, rakıya buz gibi,
Salatada domates gibi,
Rahmet gibi, tarlaya yağan yağmur gibi seviyorum.
Denizde kum, hatta portakallı lokum gibi, açlıkta tokum, varlıkta yokum, yoklukta varım gibi seviyorum.
Ben seni
Akıl gibi, aşk gibi, dahi gibi, deli gibi seviyorum.
Siyahta beyaz gibi, Sibirya'da ayaz gibi, ekvatorda yaz gibi, musona hasret orman gibi seviyorum.
Kahverengide sarı gibi, kutupların karı gibi, kumarbazın zarı gibi seviyorum.
Ben seni, sen gibi, ben gibi, geçmiş ve gelecek gibi seviyorum.
Nefesimi kesecek gibi, sılada vuslat, tayının yanındaki kırat gibi,
Dünyaya inat gibi, sorgusuz biat gibi seviyorum.
Ben seni doymamış cenin gibi, geleceğim gibi seviyorum.
Bebekken kundakta, çocukken kucakta, gençlikte dudakta, olgun iken yürekte seviyorum.
Düzensiz gemi gibi, ömrümün demi gibi,
Gözüm gibi, özüm gibi, dertlere çözüm gibi,
Bitmeyen işim gibi, ağzımda dişim gibi, aslında eşim gibi seviyorum.
Tanımı yok ki sevginin. En güzel yaratılan gibi, kalbimi kanatan gibi, toprakta yatan gibi, mutluluk satan gibi, nefesime batan gibi, canıma can katan gibi seviyorum.
Ben seni,
Başı bozuk cümlelerim gibi, cümlenin sonunda nokta gibi, seni alnımdaki yazı gibi seviyorum.
Yarıda kalan kitaplar, arasında kurumuş güller, ben seni yaşanmışlıklar gibi seviyorum.
Hava yağmurlu, beni ıslatan dudakların. Hava dumanlı beni boğan bakışların. Ben seni yazın kavurucu sıcağında elimde eriyen dondurma gibi seviyorum.
Ben seni,
Araba altında arka bacağı ezilen köpek gibi seviyorum. Ayşe teyzenin çöpten bulduğu ekmek, Ali'nin havası inmiş topu, Rıza'nın eve gelen haczi, Meryem'in kapalı kısmeti gibi seviyorum.
Alfabeyi öğrenen çocuk, tozlanan sırt çantası, dalga geçtikleri yırtık ayakkabısı, annesinin pişirdiği kurabiyeyi gizlice yerken üzerine döken Kardelen gibi seviyorum.
Ben seni,
İlk sevişmenin ardından yatağı kana bürünen küçük kadın, ıslak ve kanlı bacakları, vajinasının ağrısı, gözlerindeki korkusu, yanağına sicim sicim inen göz yaşları gibi seviyorum.
Geciken adet, sabah bulantıları, canı erik çeken kadının anne olacağını öğrendiği gün gibi seviyorum. Çocuğunun tekmelerini karısının karnında dinleyen baba, isim telaşına düşen dostlar, pembe beyazlı bebek odası gibi seviyorum.
Ben seni,
Yürüyenlerin, sarhoşların, yorulmuş oturanların, kusanların, tükürenlerin, süpürenlerin izlerini taşıyan kaldırım taşı gibi seviyorum.Ben seni Başkentte balık ekmek, Bodrum'da Halikarnas Balıkçısı, İzmir'de vapur, Ege'nin portakal bahçeleri gibi seviyorum. Köprülerin üzerinden geçen arabalar, yalnızların dalıp gittiği deniz, ülkemin fay hatlarının derinliği kadar seviyorum.
Ben seni...
"Bunları boşver! Bir, iki gömlek ve pantolon, küçük bir valiz ve anlatmakla anlaşılmayan sevdamız ile yola çıkalım! "
Ben seni sadece seviyorum. Seni sevmekle yükümlü, seni sevmekle görevli, seni sevmekle eğitimli, seni sevmekle mecbur, seni sevmekle tutsak, seni sevmekle kutsanmış, seni sevmekle büyülenmiş, seni sevmekle amaç edinmiş, seni sevmekle direnmiş, seni sevmekle yaşama tutunmuş, seni sevmekle hüküm giymişim. Ben seni sevme müebbetindeyim. Çürüyeceğim bu kalpte seni severken. Ekmek de yok su da! Sen varsın yaşatmaz ama öldürmez de aşım. Ben seni sevmekten salıverildiğimde ölmüş olacağım.
SENİ SEVİYORUM. 19.07.2017 / 15:03 / DÜNYA CEZAEVİ / AYDIN KOĞUŞ / ANKARA KOĞUŞ / SEVGİ KARARNAMESİ / SEVME CEZASI / MÜEBBET
YEŞİM TEKE & İHSAN ÜVEZ
Işin özü aşkın son sözü
YanıtlaSil"Seni seviyorum."