Bıkkınlık!..
Belki de hiç bir ruhsal fenomen metropolle bu kadar dolaysız bağ taşımaz.Bıkkınlık, sinirleri uyaran birbirine zıt unsurların hızla değişmesi,son derece sık ve yoğun yaşanmasıdır. Sınırsız zevk peşinde geçirilen bir hayat,sonunda insanı bıktırır. Uyarılan sinirler bütün güçleriyle tepki vermeye zorlanmıştır ki, artık yeni durumlar karşısında tepki verecek uygun enerjisi kalmayan birey, her şeye karşı duyarsızlaşır.
Metropole özgü bıkkınlık esasen piyasa ekonomisine dayanır.Her şeyin mübadele değeri adı altındaki ortak paydaya indirgenmesi yeni bir kişilik tipini yaratmıştır. Bu kişilik, değerler arası farkları algılayacak melekelerini tamamen yitirmiştir. Onun gözünde her şey aynı grilikte,aynı donuklukta ve güce endekslidir…
Hiç bir şey uğruna heyecan duymaya değmez.
Hayatın sunup sunacağı,bütün olanakların parayla elde edilebileceğini içselleştiren kimse eninde sonunda bıkkınlaşır. Hemen hemen her şeyin parayla elde edilebildiği metropolde bu bıkkınlığı aşmak için paradoksal biçimde sürekli yenilenen çekici unsurların peşine düşülür. Hep aynı kısır döngü içinde süren yaşam bir cehenneme döner metropolde...
Herkes birbirini aynılaşmış duygularla ,tuhaf bir gerilim içeren izlenimlerle kavramaya çalışır. Farkını yaratan ya da sıçrama yapan sürüden ayrılmayı başarmıştır.
Bu yüzden bir iş sahibi olmaktan çok rol sahibi olmak önemlidir.
Lider bu rolü yapabilenlerdir artık, çok şeyi bilenler değil..!
SİYAH PALET
Yorumlar
Yorum Gönder