BURALARDAN BİR KIVIRCIK ALİ GEÇTİ




Kıvırcık Ali ( Ali Özütemiz) 11 Ekim 1968 senesinde Tokat'ta gözlerini açmıştı bu hayata. Daha o gözlerini açar açmaz belki de kaderi yazılmıştı. Kaderinde tüm insanların yüreğine işleyen türküleri söylemek ve dinletirken yaşatmak vardı. Babası Aşık Ali'nin izinden giderek hepimizin gönülden sevdiği halk ozanı olmuştur. Aşık Ali, oğlu Kıvırcık Ali doğmadan 40 gün önce vefat etmiştir. Bu sebepten dolayı dedesi ona babasının adını koyarak oğlunu yaşatmaya devam etmek istemiştir. Gerçekten de babasının adıyla, yanık türküleri le onu hep yaşatmıştır. 

Kıvırcık Ali'nin türkülere olan merakı, çocukluk yıllarında yaşadığı köyde halk ozanlarını gizlice dinleyerek başlamıştır. Her yeni dinlediği türküde içindeki yangın büyüyerek, türküye olan sevdayı artmıştır.

"Külü çemeni değiştik kör betonlara, köyü düşündükçe anam içim yanıyor. Yanıyor da güzel anam, yürek kanıyor!"

Çocukken ilk söylediği türküde, kendisine kulak misafiri olan annesi Kıvırcık Ali'ye babasının sazını sakladığı yerden çıkarıp vererek, tek yadigarı ona teslim etmiştir. Türkü ateşi ile yanıp kavrulan Ali, gözyaşları içerisinde hayattaki en büyük mutluluğunu o an yaşar. Fakat üzerinden çok zaman geçmeden bir kaza eseri saz kırılır ve Ali'nin dünyası bir anda yıkılır. Fakir olan ailesi Ali'nin acısına dayanamaz Turhal'a giderek ona yeni saz alırlar. Ali bir sevgili gibi bağrına basar sazını. Çocukluk dönemlerinde köylerine gelen Ozan Mahmut Kaya'dan 15 günlük bağlama dersi alır. Bağlama çalmayı zaman geçtikçe geliştirmeye başlayan Ali, o yıllarda "Aşık Mahzuni Şerif, Muhlis Akarsu, Arif Sağ, Ali Ekber Çiçek gibi isimleri dinlemiştir. 


Fakirlik onu önce köyden kasabaya, daha sonra da İstanbul'a kadar getirmiştir. İlk olarak İstanbul Kasımpaşa'da Güngör Saz Evi'nde çalışmaya başlamıştır. Aynı dönemlerde Tepebaşı Gazinosu'nun düzenlemiş olduğu ses yarışmasında birinci olmuştur. Konfeksiyon atölyelerinde, düğün salonları ve gece kulüplerinde çalışmıştır. Hayatına bir süre böyle tutunduktan sonra, 1988 senesinde Şadıman Hanım ile yuvasını kurmuştur. Ecemgül ve Eren isminde iki çocuğu bu evliliği güzelleştirmiştir. Kıvırcık ve uzun saçlarından dolayı ona Kıvırcık Ali lakabı takılmaya başlanmıştır. 

"Tutuşmuşum dumanım yok yanarım. Gözyaşım birikir göz pınarım, yaprakları hasret açan çınarım. Köküm memlekette dalım gurbette!"

Bir müddet sonra eşiyle anlaşamayan Kıvırcık Ali, çocukları ile bağını koparmadan eşinden ayrılmıştır. Zor şartlar altında yaptığı birikimler sayesinde, kendine ait besteleriyle 3 albüm yapmıştır. Fakat maddi yetersizlik nedeniyle albümler piyasaya sürülememiştir. 1995 senesinde İbrahim Akkaya ve Mustafa Yılmaz ile "Turnalar" isimli grubunu kurmuştur. İlk profesyonel çalışması "Türkülerden Türkülere Yol Eyledik" ile piyasaya adımını atmıştır. 1998 senesinde ikinci albüm "Türküler Kimliğimiz" i aynı grupla çıkarmıştır. 1999 senesinde ise ilk solo albümü "Gül Tükendi Ben Tükendim" dinleyenleri ile buluşmuştur. Kıvırcık Ali'nin her yeni çıkan albümünde türkülerinden aldığımız zevk artıyordu. Kulağımızda yanık sesi, gönlümüzde Kıvırcık Ali türküleri ile kendi sevdalarımızın derdinde kavrulmaya başlar olduk. 

"Ah edersem ahım tutsam, cezam versem mapus yatmaz. İdam versem cellat asmaz, hey gidi sevda hey..."


Kıvırcık Ali'nin birçok bestesini Edip Akbayram, Sibel Can gibi birçok değerli sanatçı seslendirmiştir. Yaşadığı dramlar ve ruhundaki türkü coşkusunu bir araya getirerek "Geriye Dönün Seneler" isimli albümünü çıkarmıştır. Artık birçok türküsü ile tüm dünyada tanınmaya başlayan Kıvırcık Ali, her zaman mütevazi kişiliğini korumuştur. 11 Ocak 2011 senesinde trafik kazası geçirerek aracından sağ çıkamamıştır. Kazayla ilgili olarak kaygan zeminde aracın kontrolünü sağlayamaması ve aracın taklalar atarak ciddi zararlara ulaştığı belirtilmiştir. Türküleri ve yanık yüreği ile aramızdan ayrılan Kıvırcık Ali'nin türküleri bizlere emanet. Buralardan bir Kıvırcık Ali geçti ve onu asla unutmayacağız.

"Istırabı gül suyuna bandılar, gülüm seni arar oldum neredesin? Ayrılığı altın tasta sundular, ölüm seni arar oldum neredesin?"


YEŞİM TEKE

Yorumlar

  1. Sevgili Yeşim Teke
    Önce halk sanatında bunca güzel yeri olan Kıvırcık Ali yi hatırlayıp bilmeyenlere de tanıttığın için teşekkürler.
    Kendisi ile yıllar önce tanışmıştım. Bana onu tekrar hatırlattın. Gerçekten mütevazı ve gerçek bir halk ozanıydı.
    O güzel kalemiynle o kadar güzel anlatmıştı ki.
    Tekrar Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder