Edebiyat Sanat Kültür

Bu Blogda Ara

Frida Kahlo

Haziran 08, 2017

Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

YEŞİM TEKE

Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Yorumlar

Unknown23 Haziran 2017 00:22
Teşekkürler
YanıtlaSil
Yanıtlar

Yorum ekle

Daha fazlasını yükle...

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

BAĞ BOZUMU

13 yaşındaydım bağ bozumunu ilk görüp de tadına vardığımda. Sonbahar başı olgunlaşır üzümler Anadolu'nun göbeğindeki bu kasabada. Her evin bahçesinde yetiştirilir sebze meyve. Üzüm uzaktaki bağda. Uzakta büyük bir bağımız var. Sıra sıra dizilmiş üzüm çubukları yemyeşil koca yapraklar altında üzüm salkımları.Yüzlerce çubuk. Evden gün batımından önce çıkıldı o bağ bozumu günü. Bir sürü nevale hazırlandı .Tencereler, tavalar. Testiler, sular, sebze, meyve . Onlarca kişi için yetecek yiyecek ve içecek. Bir sürü küfe. 15 20 kişi bir minibüse binip çıktık yola. Bağa varınca erzaklar yamaçtaki dama yerleştirildi. Herkes işe koyuldu. Reis yengem. O yönetiyor her şeyi. Üzüm kesecek olanlar kesip yanına bırakıyor çubuğun. Başkaları tepsilere topluyor ve götürüp küfelere dolduruyor. Eve götürüp ya şırahnada ezilip suyundan pekmez kaynatılacak ya da yemek üzere ayrılacak. Bir kısmı da cinsine göre topladığı üzümü bağın ortasına yapılmış sergi yerine götürüyor. Sere...

Kupa Kızı Sinek Valesi

İnanmak lazımmış meğer iskambil fallarına... Ayrılık ucu açık cümlelerle sevişiyordu. Olacak olaylar, görünecek bedenler, örünecek ruhlar belliyken gidişatı izlemek, iskambil fallarına baktırıp inanmamak gibiydi. Kulağın işittiği ve gözlerin gördükleri koca duvar kadar net, soğuk ve ağırken, çığlık çığlığa olmak susmak kadar anlamsızdı. Yine de sessiz kalıyordum Sinek Valesine. Üzerine yatarken Kupa Kızı gibi, kenarlarım kıvrılıyordu. Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan? Cekete ihtiyaç duymadığım bir günde yağmur ile beraber ağzından süzülen cümleler ile sırılsıklam oldum. Öyle çok ıslandım ki soyunmak zorunda kaldım. Soyundum kusurlu ve güzel. Dokunmadı, çıldırasıya. Ayrılığın perdesi rüzgar ile uçuşurken odaklanamıyordu benim göğüs uçlarıma. Eğildim ve ağzında eridim. Bir kar tanesi o, erir ağzımda. Son sevişmeleri göze almıştı yorgun bedeni. Son bir sevişme uğruna direniyordu. Belki de giderken tohumunda yeşeren bir çiçek olsun is...

ÖMER FARUK OKUYUCU VE NEJAT

"Eridikçe çoğalan bir mumum..." Farkında olmadan ya da bilerek en çok yaptığımız iştir düşünmek. Doğru ya da yanlış herkesin mutlaka nefes alıp verdikçe aksama yapmadan ilerleyen bir düşünce gücü sistemi vardır. Evrenin yaratılışından sonra en çok üstünde durulan bir meseledir bu. Peki bu meselenin anlaşılır hale gelmesinden daha önemli olan nedir? Düşünce aktarımı. İşte tam da bu noktada iletişime gereksinim duyuyoruz. Gereksin, gerekmesin insanlar farklı düşüncelere açık olmalı, kendi düşünceleri ile harmanlamalıdır. Ben bu aşamada kitap okuma ihtiyacı hissediyorum. İnsan, okudukça ulaşır düşünce ağına. Bu yüzden, okura iyi aktarım yapabilen yazarlara ihtiyacımız var. Hepimizden onay almış, izinden gidebilmek için satırları ile iç içe olmuş, hayatımızın bakış açısını bile değiştirebilen yazarlar dışında, yeni öğütülmüş, sıcak ve diri yazarları da dikkate alıp okumalıyız. Kimse büyük bir yazar olarak doğmaz ama olma yolunda ilerlediğ...

Blogger tarafından desteklenmektedir