"Geçmişteki günlerden bir teselli ararsan, bak o zaman resmime!"
5 Nisan 1945 senesinde bir efsane dünyaya geldi. Gözlerini açtı efsane ve yıllar yıllar sonra "Doğarken ağladı insan. Bu son olsun. Bu son..." dedi.
Türk rock müziğinin büyük üstadı, tiyatrocu, muhtar, besteci ve sinema oyuncusu Cem Karaca, tüm dünyanın tanığıdı, milyonlarca insanın şarkıları ile büyüdüğü ve hala yeri asla dolmayan nadir isimlerden...
"Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar."
Ailesi tiyatrocu olan Cem araca, çocukluğunu hep tiyatro kulislerinde geçirdi. 5 yaşındayken ailesinin etkisiyle şarkı söylemeye başladı. Müzik hayatına ilk olarak amatör olarak "Dinamikler ve Jaguarlar" müzik grubu ile başladı. 1967 senesinde profesyonel olarak "Apaşlar" grubunu kurdu. Grubu kurduğu senede Apaşlar, Altın Mikrofon yarışmasında ikinci oldu.
Apaşlar grubu, batı beat müziği ile doğu müziğini sentezleyip Anadolu-beat tarzında çalışmalara girdi ve "Bu Son Olsun, Resimdeki Gözyaşları gibi iki büyük besteye imzalarını attı.
"Saçını dök sineme, derdini söyle. Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle!"
1969 senesinde Apaşlardan ayrılan Cem Karaca, "Cem Karaca Kardaşlar" topluluğunu oluşturdu. Cem Karaca Kardaşlar, yayınladıkları ilk 45'likleri "Dadaloğlu" ile listeleri alt üst etti.
1972 senesinde Cem Karaca Kardaşlar grubundan ayrılarak, Moğollar grubuna geçti. Bu grupta "Gel Gel, Namus Belası, Obur Dünya gibi herekes tarafından dinlenen harika şarkılara imza attı.
Cem Karaca Dervişan'ı kurdu. "Yoksulluk Kader Olamaz'ı" Dervişan ile çıkardı. Bu gruptan sonra son grubu olan "Edirdahan" ı kurdu. Edirdahan grubunda yaptığı Safinaz çalışması, Türkiyenin sayılı senfonik rock albümleri arasına girdi.
"Sende başını alıp gitme, ne olur! Ne olur tut ellerimi! "
Almanya'ya gittikten sonra vatandaşlıktan çıkarılan Cem Karaca, dokuz seneye yakın Almanya'da yaşadı. 1987 senesinden sonra Türkiye'ye döndü ve tekrar türk vatandaşı oldu.
Görüşlerinden dolayı hep başkaları tarafından eleştirilen Cem Karaca, bu durumu hiçbir zaman önemsemedi ve görüşlerinden, sanatından ödün vermeden yaşadı.
Şair Nazım Hikmet'in Herkes Gibisin Şiirinden yola çıkıp "Bence Sende Herkes Gibisin'i" seslendirdi.
"Ceviz Ağacı, Çok Yorgunum, Tamirci Çırağı, Islak Islak, Namus Belası gibi daha birçok akıllarımıza kazınan şarkıları bize miras bıraktı. Solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle, 8 Şubat 2004 senesinde bizi boynu bükük bırakıp aramızdan ayrıldı.
"Çok yorgunum. Beni bekleme kaptan!"
Bir daha senin gibisi asla gelmeyecek biliyoruz... Seni şarkılarının huzurunda selamlayarak anıyorum. Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete!
YEŞİM TEKE
Yorumlar
Yorum Gönder