Bu yazıyı kaleme alma fikri, üyesi olduğum bir sosyal medya grubunda dolaşan ulusal bir gazete haberini okumam ile başladı… Haberde Kazakistanlı 3 yaşındaki bir çocuğa annesinden alınan böbrek başarılı bir şekilde nakledilmiş ve doğuştan böbrek hastalığı bulunan çocuk bu sayede sağlığına kavuşmuştu. Ben de önce 2009 yılında çapraz nakil yöntemi kullanılarak önce annemden sonra da 8 yılın sonunda tekrarlayan hastalığım sebebi ile babamdan alınan böbreğin vücuduma nakledilmesi ile yaklaşık 10 yıldır sağlıklı bir şekilde yaşamımı sürdürüyorum.
Şimdi gelelim bu haberin ehemmiyetine. Bir gazeteye haber yapılması için ile çekilen bu fotoğraflarda 3 yaşındaki Alexay, operasyonu gerçekleştiren Profesör Doktor Ayhan Dinçkan’ın yüzünü okşayarak ona memnuniyetini ifade ediyor. O yaştaki çocukların tamamına yakını; yabancı, hayatında henüz birkaç kez gördüğü bir yabancının yüzünü okşamak istemez. Fazla iyimser olursak ve Alexay’ın azınlıktaki çocuklardan olduğunu düşünsek bile birkaç fotoğrafta aynı tavrı sergilemesi tesadüf sayılmamalıdır. Görünen o ki Alexay, henüz içinde bulunduğu durumun farkında bile değilken doktorunun yüzünü okşayarak ona bir nevi “SENİ SEVİYORUM DOKTOR” Diyebilmiştir. Peki, biz; düşünebiliyor ve düşündüklerimizi ifade edebiliyorken bile neden doktorlarımıza “Seni Seviyorum” Diyemiyoruz.
İşte bu sayede, ben de bu yazımı, öncelikle yıllar boyu tedavimi yapan, sayısını kesinlikle bilmediğim doktorlarıma ve tüm hastaların tedavilerini yapan dünyadaki bütün doktorlara “SENİ SEVİYORUM DOKTOR” diyorum.
ERDAL ARSLAN
Dikkat çekici bir vefa örneği
YanıtlaSilInsanlar hayvanlar bitkiler
Tüm canlılar ve de
Dağ taş ova deniz tüm dünya
Seni seviyorum